PARMAK İZİ
İnsan nesli
yaratılıp, bu dünyaya geldiğinden beri doğan her bireyin ‘Parmak İzi’ kendine
ait damga niteliği taşıyor. Bu özel işaret, hiç kuşkusuz, yer yüzünde ‘Tek’
olarak bulunuyor. Hayatın bu sırrı hem tıp hem de hukuk alanında bir çok bilinmeyenin
ortaya çıkmasına neden oluyor.
Bu hal aynı
zamanda her insanın bir tane olduğunun kanıtı değil mi?
O halde bazı kişilerin
diğerleri hakkındaki tutumları, olayları yorumlamaları da farklı olacak.
Bu durum
bazılarında yalnızlık duygusu bile uyandırabilir. Fakat toplumda yaşayanlar
hızlı olaylarla dolu geçen günlerde böyle şeylere kapılmaya fırsat bulamazlar!
Hele çağımızın olumsuz olaylarının ön plana çıktığı bir dönemde…
Aslında her
insanın göreceli bencilliği var. Bu gerçek inkar edilemez. Ancak bu egoizm,
zamanla haset haksızlık, zorbalık, şiddet, cinayet evresini aşıp kötülük
kavramını yaratıyor. Nedense bazıları suçu, ahlaksızlığı önemsiz sayıyorlar ve
kendilerince ceza uygulamaya kalkışıyorlar.
Anarşik ortamda
adaleti sağlamak toplumu huzura kavuşturmak ancak hukuka bağlı kalmakla mümkün.
Kötülüğün disiplin altına alınabilmesi için yasalar yapılıyor. Kanun koyucular
yine de bireysel bakış açılarını göz önüne alıyorlarken, kişisel tepkilerin
bazıları çok farklı olsa da üzerinde duruyorlar.
Birbirine benzer
fikirleri incelerken doğru ve yararlı olanı seçmeye özen gösteriyorlar. Ayrıca
çoğunluğun tercihi de rol oynuyor. Böylece hukuk ve yasalar kesin ve eşit
olarak uygulanmasıyla adalet yerini buluyor. Toplum korunuyor. Gerekirse ‘parmak
izi’ ile suçlu ele geçiyor.
Fakat bütün
Bireyselliğin dışına insanlar sosyal varlıklardır. Tek başlarına yaşayamazlar.
Bedenleri iç ve dış organları elleri ‘DNA’ larla ait oldukları ailelerine ve
soylarına bağlıdır. Zihinsel durumları ve huyları yetenekleri çok değişiktir.
Akıl düzeyleri çok farklıdır.
Kurnaz ve akıllı
olanlar parmak izi yerine el izine bakıp fal bakar para kazanırlar. Daha saf olanlar
ise ücret ödeyerek aldatılırlar.
9 Mayıs 2017
No comments:
Post a Comment