Thursday, December 28, 2017

GELİŞME


Yaşam ileriye dönük gelişmeyle varlığını sürdürüyor. Tarihe bakınca da birçok eski uygarlığın, yok olmadan önce bir duraksama ve gerileme dönemi geçirdiği görülüyor.

Her çağın kendine özgü ilerleme alanı buluyor. Örneğin mısır piramitlerinin yapılış sistemi, betonarme veya çelik konstrüksiyon usulleri gelişince ortadan kalktı. Ama taş devri bütünü ile bitti. Diyebilir miyiz? Bugün bilim ve teknolojinin gelişmesiyle inşa edilen (KIRK-ELLİ katlı)
Gökdelenler. Dünyamızın esas serveti olan ve bereket üreten toprağımızın esas serveti olan ve bereket üreten toprağını acımasızca harcayıp taşa döndürüyorlar. Oysa o toprağın oluşması için milyonlarca yıl gerekti. Elbette gelecek senelerde teknoloji nereye varacak, dünya robotlara mı kalacak? Onların toprağa ihtiyaçları olmayabilir. İnsanlar ne yapacak? Bunları da düşünmek benim için bir fantezi ancak hayat devam ettiği sürece gelişme olduğu da bir gerçek. Gelişmeyle erişilen birçok yeni bilgi ve kolaylık var. Fakat, ne yazık ki bunlar fena amaçlı kişilerin elinde kötü sonuçlar doğuruyor. Bunu önlemek için, önce çocukların eğitimine önem vermek gerekir sanıyorum. Gelişme durdurulamaz.

Bu yüzden okul sistemi üzerinde çok değerli yetkili , aydın fikirli eğitimciler, doktorlar, ekonomistler, seçilmiş anne ve babalardan oluşmuş bir grup, konuyu her yönüyle tarafsızca incelemeli ve çağdaş kuşakları yetiştirecek yola karar vermeleri sağlanmalı ve her 10-12 yılda bir denetlenmelidir diye düşünüyorum.

Köy enstitüleri gelişimi başlatan çok güzel örneklerdi. Kıymet bilmediğimiz başka değerler gibi kaybedildi. Sonradan denenen okul tipleri başarılı olmadı bu sonuçtan dolayı çocukları suçlayamayız. Gelişme kuralı her yeni doğuş bir önceki gelişme temeli üzerine oturuyor. Kişilerin de kendi öz yetenekleri var. Bunların hangi yöne gelişeceği ne kadar erken anlaşılırsa o kadar önemli. Sorumluluk ise önce aileye ve öğretmene düşüyor. Çocuk ilgi payı da artıyor.

Bu yüzden ilkokullarda eğitimin çok yönlü kişilikleri, doğru yola ulaştıracak fırsat olduğuna inanıyorum. Ancak dersliklerdeki öğrenci sayısını arttırmak yerine, çağdaş okulları çoğaltmak koşuluyla…


Bu yaşlarda heves uyanabilir. Fakat Yeterli olması için, sabır, özveri ve çok çalışmak gerektiğini hiç unutmadan ilkeye varış yolu, öğretmen-öğrenci uyumu ile seçilmelidir sanıyorum.

No comments:

Post a Comment