Friday, March 23, 2018

18 MART ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİ 
VE ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜ
 

Onca genç (Anzak) askeri ne için geldi vatanımıza?
Ne diye bıraktı yurdunu, anasını, babasını başkasının ihtirası uğruna.
Herhangi bir Avustralyalı var mıydı duyan Çanakkale’nin adını?
Fakat o öğrenecekti uzak bir ülkede yapayalnız ölmeyi sürüklenerek haksız bir savaşa. Görecekti zorbalığın neye mal olduğunu.
Çünkü karşısındaki asker korumak için vatanını göze almıştı her şeyi.

O ulusun ilkesi: “Ya istiklal ya ölüm” dü.

İşgalci acımaz gençlere.
Sahip olmaktır onun bütün isteği, girdiği yeri sömürür.
Sanır ki hep kolay olur bu iş.

Ama Çanakkale’ den geçiş öyle değildir.
Saldıranlar umdular ve yanıldılar.
Başaramadılar beklemedikleri yenilgi ve sert bir tepki ile karşılaştılar.
Bu direnç ile büyük kayıp verdiler. Bütün ulus genç, yaşlı – kadın, erkek atılım yaptı.
Bu bir başlangıçtı.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün idaresinde, vatan için göğüs göğüse çarpışarak şehit olanların sayesinde bugün bir bağımsız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız.

Ve kurucumuz Atatürk’le övünüyoruz. Ya Rab!
Göstermesin bu ülkeye öyle saldırı bir daha. Huzur içerisinde gidilsin ileriye.
Fakat o genç (Anzak) askerleri bilmeden savaşın gerçek nedenini öldüler.
Vatanları için sandılar. 103 yıl geçi aradan o günlerden beri unutulmadı o acı.
Şimdi başkalarının siyaseti uğruna canlarını verenlerle vatanlarını korumak için kan dökenler yan yana kaynaşmış yatıyorlar.

Huzur içinde uyusunlar. Allah’ın rahmeti üzerlerine olsun.
Artık (21’ci) yüzyıldayız. Ama ne yazık ki dünya henüz savaşları önleyecek çareleri uygulayacak olgunluğa ulaşamadı. Sevgi, şefkat birlik beraberlik özveri gibi ruhsal ögeler insan ihtirasını yenemiyor. Oysa gerçek insanlık niteliğine bu sevgi ve anlayış yolunu izleyerek ulaşabiliyor. Buna erişmek için kalpler yetmiyorsa bilinç ve akılları kullanalım.


Akıl her türlü dünyasal kudretin bir gün değişebildiğini gösteren örneklere işaret ediyor ve bu aşırılıklara karşı bir uyarı oluyor. Sevgi dolu yüreklerden yükselen hoş bir seda daha kalıcı oluyor. Ancak, o hoş sesi duyabilmek için anaların yüreklerini evlatlarının esenliğinden emin oldukları zaman duyulur.

No comments:

Post a Comment