18 MART ÇANAKKALE
DENİZ ZAFERİ
VE ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜ
Onca genç (Anzak)
askeri ne için geldi vatanımıza?
Ne diye bıraktı
yurdunu, anasını, babasını başkasının ihtirası uğruna.
Herhangi bir
Avustralyalı var mıydı duyan Çanakkale’nin adını?
Fakat o öğrenecekti
uzak bir ülkede yapayalnız ölmeyi sürüklenerek haksız bir savaşa. Görecekti
zorbalığın neye mal olduğunu.
Çünkü
karşısındaki asker korumak için vatanını göze almıştı her şeyi.
O ulusun ilkesi: “Ya
istiklal ya ölüm” dü.
İşgalci acımaz
gençlere.
Sahip olmaktır
onun bütün isteği, girdiği yeri sömürür.
Sanır ki hep
kolay olur bu iş.
Ama Çanakkale’
den geçiş öyle değildir.
Saldıranlar
umdular ve yanıldılar.
Başaramadılar
beklemedikleri yenilgi ve sert bir tepki ile karşılaştılar.
Bu direnç ile
büyük kayıp verdiler. Bütün ulus genç, yaşlı – kadın, erkek atılım yaptı.
Bu bir
başlangıçtı.
Gazi Mustafa
Kemal Atatürk’ün idaresinde, vatan için göğüs göğüse çarpışarak şehit olanların
sayesinde bugün bir bağımsız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız.
Ve kurucumuz Atatürk’le
övünüyoruz. Ya Rab!
Göstermesin bu
ülkeye öyle saldırı bir daha. Huzur içerisinde gidilsin ileriye.
Fakat o genç
(Anzak) askerleri bilmeden savaşın gerçek nedenini öldüler.
Vatanları için
sandılar. 103 yıl geçi aradan o günlerden beri unutulmadı o acı.
Şimdi
başkalarının siyaseti uğruna canlarını verenlerle vatanlarını korumak için kan
dökenler yan yana kaynaşmış yatıyorlar.
Huzur içinde uyusunlar.
Allah’ın rahmeti üzerlerine olsun.
Artık (21’ci)
yüzyıldayız. Ama ne yazık ki dünya henüz savaşları önleyecek çareleri
uygulayacak olgunluğa ulaşamadı. Sevgi, şefkat birlik beraberlik özveri gibi
ruhsal ögeler insan ihtirasını yenemiyor. Oysa gerçek insanlık niteliğine bu
sevgi ve anlayış yolunu izleyerek ulaşabiliyor. Buna erişmek için kalpler
yetmiyorsa bilinç ve akılları kullanalım.
Akıl her türlü
dünyasal kudretin bir gün değişebildiğini gösteren örneklere işaret ediyor ve
bu aşırılıklara karşı bir uyarı oluyor. Sevgi dolu yüreklerden yükselen hoş bir
seda daha kalıcı oluyor. Ancak, o hoş sesi duyabilmek için anaların yüreklerini
evlatlarının esenliğinden emin oldukları zaman duyulur.
No comments:
Post a Comment