FAALİYET
Yaşamın en durgun
olduğu sanılan anlarda bile, gizli bir faaliyet sürüp gitmekte. Çünkü bütün
aleme hayat kaynağı olan o enerji hiç ara vermez, bitmez, tükenmez. Lakin o
faaliyet bazen gaflete düşürür. Aktiviteler birbiriyle tersmiş gibi uyuşmamış
gibi görünürler. Oysa onlar bir bütünün parçalarıdır. Hepsi yerine oturunca
tablo meydana çıkar. Lakin zaman zaman fark edilemiyor. Belki sadece boyut veya
eylem değişir. O tezahürat algılanır.
En önemli
organlardan biri olan (Beyin)’in ürettiği düşünce maddi gözle görülmez. Buna
rağmen bütün gidişata yön verir. Çünkü her birey kendi beyninin etkisiyle öz
kişiliğini bulur ve ana tablodaki görevini yerine getirir.
Yine beyine,
akıla bağlı olan sinir sistemi aracılığı ile iç ve dış organların ilişkisi
kuruluyor. Görülen aktivitelerle yaşam kendi yolunda ilerliyor. Ve fikir eyleme
dönüşüyor. Kişi kendi öz benliğine göre çalışma alanı seçiyor. Bazılar spor
gibi faaliyetlerden hoşlanıyor. Doğa kudretini yenmeye çalışıyor. İnsan gücü yetmediği yerde beyin ürünü
akıl ve bilgi sayesinde amaca yaklaşılıyor. Uğraşlar başarılı olursa insanlar
faaliyete devam ediyorlar. Eylemler sürerken doğanın armağanı olanları yok
etmek ise binilen dalı kesmeğe benziyor. Zira faaliyet için besine ihtiyaç var.
Her canlıda besin için toprağa muhtaç. Onun oluşması ise milyonlarca yıl
sürmüş. Ziyan edilmemeli. Güneş, hava, rüzgar, yağmur her bir zerrenin oluşumda
payı var. İnsanların aktiviteleri yedikleri çeşitli besinlere bağlı. Doğa
bitkileri, ağaçları toprakta büyütürken insanların faaliyeti yardımcı oluyor.
Bu yerel tahıl,
sebze, meyve yetiştiriciliği dışında besicilik, balıkçılık avcılık gibi
uğraşlar da aile boyu aktiviteler sosyal durum değiştikçe üretimin yetişmez
olduğu görüldü. Aile tarafından yürütülen küçük işletmeler kooperatiflere
dönüştü. İş ticaret haline geldi. Zaten yiyeceklerin çoğu yenecek hale gelmeden
önce birçok işlemden geçiriliyor. Bunların hepsi bir sanayi dalı oluyor.
Süt, yoğurt,
peynir, zeytin, bal, reçel, sucuk. Hatta balık, et, tavuk, yumurta tesislerde
fabrikalarda üretiliyor. Oralarda
çalışmaları karşılığında hayatlarını kazanıyorlar. Arılar da çalışıp
yoruluyorlar.
Bütün gün güzel
kokulu bir çiçekten diğerine uçarak kış için bal özü topluyorlar. Sonra onu mühendisliği
de yaptıkları altı köşeli balmumu peteklere doldurup kışı beklerken konuklar
geliyor. Cömert arılar hiçbir karşılık beklemeden emeklerinin çoğu ikram
ediyorlar.
No comments:
Post a Comment