Tuesday, November 29, 2016




BİNEK ARABALARI

Yazlıkların ayrılmaz parçaları gibiydiler. Anımsıyorum. Adalar’da iskelede beklerler, orada yaşayanları evlerine götürür veya tur yaptırırlardı. Piknikçileri çamlıklara ulaştıracak başka araç yoktu. Çıkılabilen en son düzeyde arabadan inilirdi. Ağaçlar altında dolaşılır, güzel manzaralı uygun bir yer seçilirdi.

O faytonlar körüklüydü. Körüğün altındaki kanepenin karşısındakiler ise gidecekleri yöne sırt çevirmiş olurlardı. Arabanın her iki yanında biniş basamakları vardı. Arabacılar kibardı.

Sarıyer İskele’sindeki arabalar da hem orada oturanlara, hem de vapurdan inen günübirlikçi grupları genellikle Hünkar suyu tepesine çıkılan yokuşun başına getirirlerdi. Yardımsever, efendi arabacılar müşterilerinin kavun, karpuz, domates, salatalık, börek gibi şeyleri almalarını beklerlerdi. Dönüş vapuruna yetiştirmek için anlaşma yapılırdı. Kuruköfte, söğüş, sarma dolma, patlıcan kızatması gibi pratik yiyecekler evlerde hazırlanırdı. Yokuşun dibinde duran eşekçiler de hayvanlarını yormayan az yük taşıtan insaflı kişilerdi. Birkaç kavun karpuzu küfelere koyarlardı. Genellikle gezici fotoğrafçılar keyifli bir gün geçirmeye gelenlerin görüntülerini belgelerlerdi.

Göztepe’de ise arabalar istasyon binasının köprüye bitiştiği caddede sıralanırlardı.
Onların kanapeleri yolcuların yüz yüze, diz diye oturdukları bir konumdaydı. Arabaların üstleri kapalıydı. Kanapelerin arkaları açıktı. Gerekirse bükülerek katlanmış muşamba perdeler indirilirdi. İki kanepe arasındaki koridora girmek için minik bir kapıya basamakla çıkılırdı.

Sevili anneannem o sıralarda dokuz yaşında olan ilk ve tek kız torunu beni, bir yaş küçük kardeşimi ve kuzenlerimi de yanına alır hepimiz Hasan Efendi’nin arabasına binerdik. Torunları ile mutlu olan o değerli varlığımız hep orada duran helvacıdan susam ve kağıt helvası almayı unutmazdı. Ben de o günleri...

Etrafında kazların, ördeklerin dolaştığı köy çeşmesine gelince Hasan Efendi atının dizginlerini çeker, çocuk şamatasıyla dolan arabasını sabır ve hoşgörüyle geri çevirir, Göztepe yolunu tutardı...

2 comments:

  1. Ne guzel anlatmissiniz.Ne mutlu size o gunleri yasamissiniz:)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Teşekkürler Kıymet Hanım. Aklımda kalanları paylaşıyorum. Beğendiğinize sevindim.

      Delete